İngilizce Sözlük
commensurate nedir, commensurate türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
commensurate ne demek
commensurate : orantılı
commensurate : uygun
uygun ile ilgili cümleler
Servis uygun değil
Service unavailable
bulunduğu yere hiç uygun olmayan kimse
a round peg in a square hole
uygunsuz bir saatte
at an unearthly hour
Bu modelin fiyatı uygundur
This model is reasonably priced
Bu dizüstü bilgisayarın fiyatı çok uygundur
This laptop is a good price
son yapılan çeviriler
orantılı
Dokuzu birkaç dakika geçe
baca
ters kemer
karakter sınırı
bölüm topolojisi
orospu
at sırtı
damak geri çekme çubuğu
avantaj
odaklama elektrotu
aşçılık
diyatomlu toprak
(denizde) boğaz
senaryo
sızdırmalı boşaltma
cetvel
arşın
geri çevirme
çeki demiri