İngilizce Sözlük
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
draw ne demek
berabere biten oyun : draw
beraberle bitirmek : draw
çekme : draw
ÇİZMEK : DRAW
draw : drawn
draw : drew
sürüklemek : draw
son yapılan çeviriler
çıldırtıcı
berabere biten oyun
Labradorean
gezer nokta tabanı
Takım
kaymak
susam yağı
pas
toprak tabakası
eli sıkı
küf
kutupmartısı
yukarıya içbükey
gebelik
birinin vaktini ayırmasına değmek
bakır sülfat
karbüratör kapış pompası pistonu
morg
arazi alanı
Emin ol