İngilizce Sözlük
unexpected nedir, unexpected türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
unexpected ne demek
unexpected : beklenmedik
beklenmedik ile ilgili cümleler
Bu, şu anda yeni ve beklenmedik biçimler alan açık hava reklamcılığında ve satış noktalarında bir artışa öncülük ediyor
This has led to an increase in point-of-sale and outdoor advertising which is now taking some new and unexpected forms
beklenmedik durum
contingency
beklenmedik durum planı
contingency measure
beklenmedik durum plan
contingency plan
son yapılan çeviriler
beklenmedik
magnezyum peroksit
osurmak
hırslı
azizler günü’nün arifesi
lakap
ön hazırlık yapmak
gündelikçi
bir şeyin zamanını beklemek
piyasa mekanizması
kârlı
arkadaşlığını kazanmak
fikrin değişmesi
arkadan aydınlatmalı
donanım uyabirliği
ayağını yere vurmak
hemzemin geçit
geriye doğru mühendislik
öklütçi olmayan geometri
kontrast renk