İngilizce Sözlük
unheard-of, unprecedented nedir, unheard-of, unprecedented türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
unheard-of, unprecedented ne demek
unheard-of, unprecedented : olmadık
son yapılan çeviriler
olmadık
sakatat
akım geribeslemesi
deneme gerilmesi
eritma dozu
otomatik silah
devirli grup
oranlı (olarak)
eski senin
(uçak/kuş) havalanmak
itaat
şifre çözmek
proses borulaması
mordanlama efekti
El Salvador
dere tepe
germeli kurutma makinesi
depolamak
gazete bayi
keklikotu