İngilizce Sözlük
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
forward ne demek
forward : forwards
ileri doğru : forward
ileri(ye) : forward
ileride olan : forward
ilerletmek : forward
iletmek : forward
ön : forward
son yapılan çeviriler
izleyiciler
forward
ısrarlı
kahverengi
tepeden tepeye genlik
Hala boş yer var mı?
karşı tarafta aynı yeri işgal eden kimse
kazanmak
marmot
soğutma tüneli
elde edilen petrol
ayakkabı tamircisi
almak
mükerrer ödeme
vergilendirilmemiş
büyücü
suçüstü yakalanmış
hareket eden
birileri
övünç duymak