İngilizce Sözlük
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
forward ne demek
forward : forwards
ileri doğru : forward
ileri(ye) : forward
ileride olan : forward
ilerletmek : forward
iletmek : forward
ön : forward
son yapılan çeviriler
forward
bozmadan okuma
mantar levha
cömert
bilyalı kafes
maliyetlerde yükselme
kılcal yoğunlaşma
yetkisini elinden almak
ilk kireçleme
renk titremesi
kesik kesik ve hızlı söylemek
tanılayıcı disk
ilk ad
dinamik benzerlik
İstanbul
göğüs
son
temmuz
cehennem
çarpma