İngilizce Sözlük
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
forward ne demek
forward : forwards
ileri doğru : forward
ileri(ye) : forward
ileride olan : forward
ilerletmek : forward
iletmek : forward
ön : forward
son yapılan çeviriler
forward
peynircilik
kansız
organization
argo kalp
topaz
doruk
hoof
okul kaçağı
tersane
iri parça
iddia etmek
mitoloji
mülk sahibi
hazırlayıcı
kıraç mera
Halka.
elinvar
toksikolog
gece yarısından sonraki zaman