İngilizce Sözlük
law-maker; the legislature nedir, law-maker; the legislature türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
law-maker; the legislature ne demek
law-maker; the legislature : kanun koyucu
son yapılan çeviriler
kanun koyucu
duty vergisi
yönlü açı
durma süresi
muhafazakârlık
virüs temizleme programı
dış liman
karbon ipeği
havan mermisi
mekanik otlatma
bağnaz
doğal bağışıklık
argo bok
edebiyat
mesken
boşluk içi ışın
pisagor teoremi
silindirik dalga
cenaze
benzeri olmayan