İngilizce Sözlük
now, at present, the present time nedir, now, at present, the present time türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
now, at present, the present time ne demek
now, at present, the present time : şimdi
şimdi ile ilgili cümleler
Şimdiye kadar nerelerdeydiniz?
Where have you been all my life?
Şimdilik bu kadar
That’s all for now
Şimdi ödeştik.
Now we are quits.
İşim bitti, şimdi çıkabiliriz.
My work is over, We can go out now.
John şimdi gece klübünde kız arkadaşıyla dans ediyor
John is dancing with his girlfriend in the night club now.
son yapılan çeviriler
devre kesme gürültüsü
bagaj kadranı
etiketleme makinesi
şimdi
vantilatör hava hunisi
hemen gitmek
vergi dairesi
elektronik saat
babadan kalan miras
güçlü
ayrıca
randevuya gelmeyerek birini boşuna bekletmek
başlama devresi
iştah açısı yiyecek
satış gayreti
salıncak
kendini göstermek
bardak
mevki farkı
löko küp boya