İngilizce Sözlük
the age, present, modern, current nedir, the age, present, modern, current türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
the age, present, modern, current ne demek
the age, present, modern, current : zamane
son yapılan çeviriler
zamane
muvaffak
mallarını piyasaya sürmek
yağlı kömür
ara öbek
diş
yanma ürünü
bir lahzada
akıl hastası
parazitoloji
iki kısma
arazi planlaması
çatkın
karar almak
posta ile alışveriş
döşeme raspası
yüz
geçersiz kılmak
uzun kollu ve kuyruksuz bir tür maymun
ayakyolu