İngilizce Sözlük
whole, entire, total, complete nedir, whole, entire, total, complete türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
whole, entire, total, complete ne demek
whole, entire, total, complete : bütün
bütün ile ilgili cümleler
Bütün bu resimler Ankarada çekildi
All these pictures were taken at the Ankara
Sen büsbütün sıcaksın
You are totally hot
Bütün ümitlerimi savaşta kaybettim
I have lost all my hopes at the war
Bütün okul kitaplarında
In every schoolbook
Babamın bütün akrabalarında bu hastalık var
All my father’s relatives have this disease
son yapılan çeviriler
petrokimya
değerini yitiren para
olay
adam taşıma kuyusu
bütün
kemikte
mordan boyarmaddesi
yastık
radyasyon kimyası
görev malûllüğü aylığı
tuvalet ispirtosu
hesap dönemi
geometrik çözüm
kabataslak
kasa fonu
ayrılmak
yüzme çizgisi
esnek bağlayıcı
çok-düğümlü
ulaşmak