İngilizce Sözlük
bronze nedir, bronze türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
bronze ne demek
bronze : bronz
bronze : tunç
son yapılan çeviriler
bronz
ağlamsık
bağlama limanı
saat yelkovanı yönünde
belgit
kıyı
ağlamak
dekatir lekesi
patlangaç
ağırlıksız
pahalılık
Arap sayıları
ağır bir darbe yemek
budaklı kereste
adlandırma
yerden havaya güdümlü füze
açıkta
(tarlayı) sürmek
iyileştirme kütüğü
kartal