İngilizce Sözlük
bound nedir, bound türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
bound ne demek
bound : bağlı
bound : bind
bound : sıçrayış
bound : sınır
bound : sınırlamak
sınırlamak ile ilgili cümleler
sınırlamak
restrict
son yapılan çeviriler
bağlı
kederli
yosunumsu
bilgisayarlı tomografi
çift dip
ağır hizmet iskelesi
(bir renge) boyamak
otoban
döviz arbitrajı
akış diyagramı
beton döşeme
ağır iş
Avam Kamarası
basmahane
epifit
bağ
yanar
mercanbalığı
haracterize
fotoğraf çekmek