İngilizce Sözlük
bound nedir, bound türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
bound ne demek
bound : bağlı
bound : bind
bound : sıçrayış
bound : sınır
bound : sınırlamak
sınırlamak ile ilgili cümleler
sınırlamak
restrict
son yapılan çeviriler
bağlı
başarı
bitüm emülsiyonu gereç
çabuk kızan
idare edilememek
uçuş yüksekliği
buyur etmek
dengeleme sistemi
neşelenmek
hidrostatik hareket
yüksek gerilim hattı
sıkıştırma kuvveti
göz dikmek
yuvarlak mafsal başı
tente
inmek
iskat edici
köpürme
soğurma özelliği
mıknatıs