İngilizce Sözlük
bronze nedir, bronze türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
bronze ne demek
bronze : bronz
bronze : tunç
son yapılan çeviriler
satış yetkisi
bronz
doldurmak
kerata
pruva hattı
hafiflik
bilanço teftişi
katolit
karbodiimit
etkinlik
özel baskı
bozmak
vinç operatörü
moda
mutlak değer
potansiyel transformatörü
pirit
zarar görmemiş
emayeleme
ilga etmek