İngilizce Sözlük
fast nedir, fast türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
fast ne demek
fast : bağlı
fast : çabuk
fast : hızlı
fast : oruç tutmak
oruç tutmak ile ilgili cümleler
oruç tutmak
to fast
son yapılan çeviriler
bağlı
vidalamak
yitirmek
acil bir durumda
negatif emici rüzgar
bir akarsuyun hızla akan türbülanslı kısımları
sermaye
damıtma aygıtı
eziyetli
çok delikli kart
karşı karşıya
incelik oranı
kumaşçılık
alken
demirsiz metal
(devleti/bir kurumu) çökertme
karbüratör motor
refüj
hakikaten
iyiye işaret