İngilizce Sözlük
fixed point nedir, fixed point türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
fixed point ne demek
fixed point : sabit nokta
fixed point : sabit noktalı
son yapılan çeviriler
damgalayan
sabit nokta
uyuz hastalığı
halka ilişkiler departmanı
kışkırtıcı
insan gübresi
kitaba uydurmak
kireçli toprak
üstgeçit köprüsü
yer sayacı
kemik erimesi
(gezici) satış temsilcisi
antropolog
sürtünme
motor kaputu
pale genişliği
dolgu yalıtım
soğuk algınlığı
taban yazmacı
orantısız