İngilizce Sözlük
high-level nedir, high-level türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
high-level ne demek
high-level : yüksek düzeyli
son yapılan çeviriler
yüksek düzeyli
atlı yük arabası
katır gibi
zannetmek
başlık kapağı yatağı
potasyum titanat
kütle spektrografi
ana veri
edememek
erişilebilir kanal
elektrikli kapsül
fırın astarı
(beysbol sopası veya elle) vurmak
dezenfeksiyon tesisatı
toptan satış
başkaldırma
iskat edici
ayırıcı billurlaşma
Çay kaşığı
makineli