İngilizce Sözlük
leading nedir, leading türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
leading ne demek
leading : önde olan
leading : yol gösterme
yol gösterme ile ilgili cümleler
yol gösterme
guidance
son yapılan çeviriler
can sıkma
önde olan
traverten
bebek sanayi
pencere şevi
omurgasız
sabit kasmak
bir şeyi/birini havaya atmak/fırlatmak
Bu doğru
tarifi optimum gümrük tarifesi
esnek montaj
hareli
koniferil alkol
ötektik karışım
sütleğen
kara sisi
çamaşır mengenesi
acımasız
Norveçli (Norveççe)
geometrik