Beni bir iskemleye oturttular ve gitmeme müsaade etmediler. They sat me down on a chair and wouldn’t let me go.
Gitmemeliyim. I must not go.
resüre edememek inability to resuade
Tamam. Bu kadar baskı uygulamamalıydım. Sadece banyonu bitirmeme izin ver. It’s ok. I shouldn’t have applied so much pressure. Let me just finish your bath.
Hımm, Prakash. Beni öpmemelisin lik Hımm, Prakash. You must not kiss me like that.